top of page

KAZI TARİHÇESİ

1949

m. zeki oral.jpg

  Selçuklu araştırmaları 1950'li, 1960'lı yıllarda önemli gelişmeler göstermiş; tam da o sıralarda, maddi kültür gelişmeleri ve bunun kanıtları olan sanat ve mimarlık eserlerinin araştırılması açısından Türk tarihiyle ilgilenen bilim adamları çoğalmaya başlamıştı. 
 Bunlardan, Konya Müzesi Müdürü merhum Mehmet Zeki Oral, başta İbni Bibi’nin Selçuknamesi olmak üzere kaynakları taramayla paralel yürüttüğü keşif gezileri sonucunda, Beyşehir’in Hoyran Köyünde bu sarayın kalıntılarını bulmuş; yaptığı ön araştırmaların sonucunu yayımlayarak bilim dünyasına duyurmuştu. 

  Kubadabad'ın irili ufaklı çeşitli bina kalıntıları içerdiğini fark eden Oral, en büyük ve özellikleri anlaşılacak kadar düzgün durumdaki iki tanesini Büyük Saray ve Küçük Saray tanımlamış ve planlarını çizmiştir.

     Bilim çevresinde büyük yankı yapan keşfinden ve ilk arkeolojik araştırmasından sonra,  burada çok büyük ve çok iyi örgütlenmiş çalışmaların gerektiğini anlayarak kazdığı yerleri kapatmış ve gereken gücü topladıktan sonra tekrar gelmek üzere bölgeden ayrılmıştır. 

   Bu işle uğraşmaya olanak bulamayan Z. Oral'ın yayını ve I. Uluslararası Türk Sanat Kongresi'ne sunduğu bildiri uzun zaman bu konuda tek bilgi olarak kalmıştır.

1980-2016

r. arık.jpg

    Prof. Dr. Rüçhan Arık, 1981'den 1985'e kadar hem Kız Kalesiadasında, hem karadaki ana külliyede kazı ve araştırmaları yürütmüş, 1985'ten itibaren de Prof. Dr. K. Otto-Dorn'un Büyük ve Küçük Saray çalışmlarında kazmadan bıraktığı 1. ve 2. avlu; onları çevriren surlar; avlular içindeki yapı ve altyapı tesisleri; iki sarayı birbirine bağlayan ve Küçük Saray avlusunda da devam ederek anıtsal bir portale erişen "sekili yol"; Küçük Saray'ın batısında sur dışında oldukça tahrip edilmiş çini fırını ve yine 1. ve 2. avlularda prehistorik yerleşme ve buluntularını gün ışığına çıkararak, 2017 yılına değin 37 yıllık bir çalışmaya liderlik etmiştir.

1965-1967

   Prof. Dr. Katherina Otto-Dorn, 1965 Ağustos ve Eylül'ünde o zamanki Müzeler Genel Müdürü Mehmet Önder ile anlaşarak Kubadabad'da ilk gerçek bilimsel kazıyı başlatmıştır. Bu, aynı zamanda Türkiye'de, esas amacı Türk kültürüne yönelik arkeolojik çalışma olan ilk profesyonel ve tam teşeküllü kazıdır. 

   Bu çalışmada ilk kez yörenin topografik planı yapıldı, mecvut kalıntılar buna yerleştirildi. Ayrıca iki büyük binanın "hal-i hazır" ve kazı sonuçlarını yansıtan plan ve kesitleri de yapıldı. Veriler hemen yayımlandı. 

   Aynı program 1966 Ağustos ve Eylül'ünde de uygulandı ve sonuçları yayımlandı.

 1965 ve 1966 kazıları Büyük Saray'a yoğunlaşmakla beraber Küçük Saray'da da sınırlı ölçüde kazılara girişildi. Bu kazılarda alçı dekorasyon ve çini buluntuları önemli ölçüde in-situ olarak ele geçirildi.

     1967'de California Üniversitesi'nden davet edilen Prof. Dr. K. Otto-Dorn, Ankara Üniversitesi'nden ayrılmakla beraber, yaz aylarında Kubadabad kazılarına devam etmek istedi. Fakat bu gerçekleşmedi. Aynı yıl Mehmet Önder kazı sürdürdü ve bundan sonra Kubadabad on üç yıl kaderine terk edildi.

AVT_Katharina-Otto-Dorn_1491.jpg

2017-...

  Kubadabad’da kesintisiz olarak 1980-2016 tarihlerini kapsayan Prof. Dr. Rüçhan Arık başkanlığındaki otuz yedi yıllık “ikinci dönem” çalışmaları kuşkusuz Selçuklu arkeolojisi açısından çok önemli bir yere sahiptir.  Bu projenin devam etmesi ile belirlenen amaçlar doğrultusunda hedefe ulaşılması bakımından 2017 yılından itibaren çalışmalar Doç. Dr. Muharrem Çeken başkanlığında sürdürülmeye başlanılmıştır.

IMG_2574.JPG
bottom of page